test

Yeni sayfanın başlığı 15

 

SINAV TERAPİLERİ

C Planı Yayınları Yayın Yönetmeni Mehmet Teber ile yeni çıkan kitabı “Sınav Terapileri” hakkında konuşacağız…


Merhaba Mehmet Bey! Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?


1980 yılında İzmit’te doğdum. Aslen Sivaslıyım. İlk-orta-lise eğitimini İzmit’te tamamladım. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü bitirdim. Yine bu üniversitede Eğitim Bilimleri alanında yüksek lisans yaptım. Şu an evli ve bir çocuk babasıyım.
 
Mehmet Bey, ilk olarak yayınevinden başlayalım. Yayınevinin ismini C Planı koymuşsunuz. B Planı ismine alışığız ama C Planı Yayınları ismini koymanızın özel bir anlamı var mı?


Değişken hayat şartlarında başarılı bir şekilde ilerleyebilmek için planlama yapmak gerekiyor. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Ancak bazen yaptığımız planlar sekteye uğrayabiliyor ve herhangi bir nedenle engellenebiliyor. Bu durumda kriz veya şok yaşamamak için kişilerin ve şirketlerin mutlaka bir B planı olması gerekiyor. Çünkü tek plana kilitlenen kişiler bu plan yürümediğinde büyük hayal kırıklığı yaşayabilirler. Artık herkes B planı yapması gerektiğini öğrendi. Zamanla Türkiye şartlarında B planının yetersiz olduğunu gözlemledik. Batıda sabit bir yapılanma var. Sistemlerde çok değişiklik yok. Burada B planı sizi kurtarabilir. Ancak Türkiye gibi her an her şeyin değiştiği bir ülkede B planı yetmeyebiliyor. Bu durumda bir C planı yapmak gerekiyor. Yani üçüncü bir bakış açısı gerekiyor. Biz de yayınevi olarak okuyuculara sahip olmadıkları bir bakış açısı sunmaya çalışıyoruz. Bu nedenle de ismimizi C Planı olarak koyduk.
 
C Planı Yayınları olarak kendinize seçmiş olduğunuz hedefler nelerdir?


Temel hedefimiz insanlara yeni ufuklar açacak kitapları okurların beğenisine sunmaktır. Az kitap çıkaralım ama kaliteli kitap çıkaralım istiyoruz. Yani okuyucuda şu bilinci oluşturmayı hedefliyoruz: C Planı yayınlarından çıkan her kitap benim hayatıma pozitif bir katkı sağlayacaktır.
 
Yayınevinden ne tür kitaplar çıkarmayı hedefliyorsunuz?


Biz şimdilik buna bir sınır koymuyoruz. Eğer bir çalışma yeni bir bakış açısı kazandırıyorsa, yeni bir söylemle ortaya çıkıyorsa, ezber bozuyorsa ya da bilineni farklı ve etkili bir bakış açısı ile sunuyorsa biz o çalışmayı kitaplaştırıyoruz. Bu çalışma bir roman, araştırma ve hikaye de olabilir.
Yakın zamanda yine okuma üzerine bir kitap çıkaracağız. Çünkü bize göre bir yayınevinin ilk görevi okumayı sevdirmektir. Bu nedenle okuma konusu yine gündemimizde olacaktır. Yine yakın zamanda insanın kendini; duygularını, düşüncelerini, davranışlarını keşfetmesi ve farkına varması ile ilgili bir çalışma okurlarla buluşacak.
 
Şimdi sizin kitabınıza gelelim. Sanırım Sınav Terapileri sizin ilk kitabınız. Neden bu kitabı yazma gereği hissettiniz?


Evet, ilk kitabım. 5 yıla yakın bir süre dershanelerde ve özel okullarda görev aldım. Hem SBS hem ÖSS öğrencilerine sınavlara hazırlık sürecinde yardım ettim. Zamanla öğrencilerin problemlerinin çok fazla değişmediğini gözlemledim. Her sene aynı soruları farklı öğrenciler dile getiriyordu. İstedim ki öğrencilerin sınava hazırlık sürecinde karşılaşabileceği tüm sorunları bir kitapta toplayayım ve öğrencilerin beğenisine sunayım.
 
Sınavla pek alakam olmasa da piyasada sınava hazırlanan öğrencilere yönelik birçok kitap var. Sizin kitabınızın farklı bir yönü var mı?


Benim kitabımın farkı, kitapta verdiğim bilgileri konuşmalar şeklinde sunuyor olmam. Yani kitapta düz anlatım hiç yok. Benim ile öğrencilerim arasında geçen konuşmaların dökümü var. Öğrenci bana “İçimden çalışmak gelmiyor, ya kazanamazsam, haftada kaç soru çözmeliyim, son bir ay kala nasıl çalışmalıyım?” gibi sorunlarla geliyor ve biz bu sorun üzerine konuşmaya başlıyoruz. Kısacası kitap didaktik değil. Öykü tadında eğlenceli bir kitap. Bu yönü ile de ilk olduğunu düşünüyorum.
 
Kitabın ismi neden Sınav Terapileri?


Çünkü bu kitaptaki olaylar öğrenci ile benim aramda geçen terapi seansının dökümünden oluşuyor.
 
Kitabın arka kapağında kitabın öğretmenlere de hitap ettiğini söylemişsiniz.
Evet. Ben dershaneye ilk başladığım yıllarda öğrenciler birçok sorunla karşıma çıkıyorlardı. Ben bu sorunlar karşısında ne diyeceğimi çok bilmiyordum. “İçimden ders çalışmak gelmiyor” diyen bir öğrenciyi nasıl motive edebileceğimden haberim yoktu. “İçinden gelmese de çalış, istersen çalışırsın” gibi genel cümlelerle cevaplar veriyordum. Göreve yeni başlayan öğretmenlerimizin bu sıkıntıları çekeceğini düşünüyorum. Bu nedenle sınava öğrenci hazırlayan her öğretmenin bu kitaptaki bilgilere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
 
Kitapta metaforik yaklaşım denen bir kavramdan bahsetmişsiniz bunu biraz açar mısınız?


Normal bir danışmanlık seansının süresi 50-60 dakikadır. Ve bu seans haftalarca sürebilir. Dershanelerde ise bir öğrenciye 60 dakika ayırmanız mümkün değil. Çünkü görüşmek isteyen kişi sayısı çok fazla. Bu nedenle daha kısa süreli görüşmeler yapmak zorundasınız. Kısa süreli görüşmelerde sonuca çabuk ulaşmak için bir yöntem kullanmaya başladım. Bu yöntemde öğrencinin sorununa ışık tutacak bir öykü ve benzetmeler kullandım. Bu sayede öğrencilerime daha çabuk bakış açısı kazandırdım. Ve bu yaklaşımı metaforik yaklaşım olarak adlandırdım.
 
Bir örnek verebilir misiniz?


Mesela bazı öğrencilerim denemelerde kötü sonuç almaktan korktukları için denemeye girmiyorlardı. Ben onlara dedim ki “Aynada saçının, üstünün başının dağınık olarak görünmesinden korktuğun için aynadan korktuğun oldu mu?” dedim. Bana dedikleri şu oldu “Aynadan neden korkalım hocam. İyi ya işte eksiklerimizi gösteriyor, biz de ona göre düzeltiyoruz.” Ben de diyorum ki denemelerde bir boy aynası, sana konu ve soru eksiğini gösteriyor. Zayıf olduğun alanları bildiriyor. Aynadan korkmuyorsan denemeden de korkmamalısın. Ayna metaforu ile öğrenciye yeni bir bakış açısını getirmiş oluyorum. Aynayı kullanmadan anlatmaya çalışsam demek istediklerimi çok uzun bir sürede diyebilirim ve öğrenci anlayabilir. Ancak metafor kullanınca direk aklına oturuyor ve daha etkili oluyor.
 
Çok güzel bir yaklaşım. Peki Mehmet Bey, yeni kitap çalışmalarınız var mı?


Şu anda insanın kendisini yani duygularını, düşüncelerini, davranışlarını tanıması konusunu işleyen bir kitap üzerinde çalışıyorum. Çünkü insan kendini ve kendi psikolojisini çok iyi bilmeli diye düşünüyorum. Yunus’un söyledikleri çok doğru “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.” Bu çalışmam i Yunus’un deyimi ile insana kendini bildirecek bir çalışma.
 
Bu çalışmanızı da merakla bekliyoruz. Size başarılar dilerim.
Teşekkür ederim.


www.cplaniyayinlari.com


Mehmet Teber


1980 yılında Kocaeli İzmit’te doğmuş.. İlk ve orta öğretimi bu şehirde tamamladıktan sonra 1998 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü kazanmış ve 2003 yılında “Onur Derecesi” ile mezun olmuş.

Dershanelerde ve kolejlerde rehber öğretmen ve psikolojik danışman olarak görev yapmış. 2004 yılında Boğaziçi Üniversitesinde Eğitim Bilimleri alanında yüksek lisans yapmaya başlamış.

Halen İstanbul Rehber Dershaneleriinde Rehberlik Uzmanı olarak görev yapmakta ve aynı zamanda bir poliklinikte psikolojik danışman olarak çalışmaktadır. Yüksek lisansı da devam ediyor.

Çocuk Eğitimi, Ergen Psikoloji, Öğrenci Motivasyonu ve Sınıf Yönetimi, Etkili İletişim ve NLP üzerine çalışmalar yapıyor ve seminerler veriyor.

En son olarak da kişisel gelişim sitesine yöneticisi.

Hep dillendirdiği bir söz var:

BİLMEK YETMEZ! BİLİNÇLİ OLMAK GEREK
www.kisiselbasari.com







Okullarda 'uygun adım' dönemi bitti

İlkokullarda siyah-beyaz önlük, orta ve liselerde şapkalı eğitimin olduğu yıllarda çıkartılan ve askeri kurallara göre belirlenen, okullarda merasim geçişlerini düzenleyen 44 yıllık yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.

MEB'den SBS'ye başvuru için yeni fırsat

MEB, SBS'ye başvurmamış olan öğrenciler için yeni bir başvuru fırsatı tanıdı.

 

Darüşşafaka'nın hedefi 81 ilden öğrenciye eğitim vermek

Babası hayatta olmayan, ailesinin ekonomik durumu nedeniyle iyi eğitim fırsatı bulamayan öğrencileri, ilköğretim 4'üncü sınıftan başlayarak lise son sınıfa kadar parasız yatılı okutan ve yabancı dille eğitim veren Darüşşafaka Eğitin Kurumları için 29 Mayıs'a kadar başvuru yapılabilecek.

 

Şimdi düşünme zamanı!

 

Şimdi Düşünme Zamanı-2009 İlköğretim Okulları Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğrenci Çalışmaları Sergisi , 27 Nisan’da açılacak.

 

 

ÖSS'ye başuru için bugün son

Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve Yabancı Dil Sınavı(YDS) ile sınavsız geçiş için başvurular bugün sona erecek.

 

MEB SBS'ye başvuramayanlara yeni fırsat tanıyor

MEB SBS başvurularıyla ilgili bir açıklama yaptı. Buna göre SBS'ye başvuramayan veya önceden başvurmak istemediği halde karar değiştirerek başvurusunu yapmak isteyen öğrencilerimiz için ayrıca bir başvuru dönemi belirlenecek olup bu dönem ile ilgili tarihler daha sonra ilan edilecektir. Açıklama aşağıda yer almaktadır:

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol